Yeniden Refah Partisi’nden ittifak mesajı

Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Suat Kılıç, Genel Başkan Fatih Erbakan başkanlığında gerçekleştirilen Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısı sonrası açıklamalarda bulundu. Kılıç, “Hafta sonu İstanbul’da Galata Meydanı’nda icra edilen ‘Filistin’e destek, teröre lanet’ mitinginde verilen mesajları destekliyoruz. Yeniden Refah Partisi olarak İsrail’in Gazze’deki soykırımının durdurulması için gerek Türkiye’nin gerekse İslam dünyasının ve tabii ki İslam İş Birliği Teşkilatı’nın üzerine düşenleri yapmadığı ama yapması gerektiği kanaatimizi bir kere daha ifade ediyoruz. Galata Meydanı’nda yapılan boykot çağrılarını destekliyoruz. Bu boykot çağrılarının parametrelerini bir kere daha sizlere zikretmek istiyorum. Başından itibaren Yeniden Refah Partisi olarak İncirlik Amerikan üssünün kapatılması gerektiğini ifade ettik. Malatya, Kürecik radar üssünün kapatılması gerektiğini ifade ettik. Yumurtalık ve Ceyhan bölgesinden tankerlerle İsrail’e petrol sevkiyatının durdurulması gerektiğini ifade ettik. Ve yine İsrail’e deniz ticareti yoluyla lojistik sevkiyatın durdurulması gerektiğini ifade ettik. Boykotsa boykot bu. Yeniden Refah Partisi zaten İsrail soykırımının başladığı günden bu yana her gün fasılasız bir şekilde boykot çağrılarını yapmaya devam ediyoruz. Boykot çağrısı yapmak bize, boykotun gereğini yapmak hükümetimize düşer” diye konuştu.

‘DEVLET SÖZÜ MAALESEF TUTULMUŞ DEĞİLDİR’

Kılıç, 3600 ek gösterge ile ilgili, “Hükümet birçok konuda olduğu gibi 3600 ek gösterge meselesinde de maalesef kantarın ayarını kaçırmıştır. Bazı meslek gruplarını 3600 ek göstergeden yararlandırırken bazı gruplar 3600 ek gösterge kapsamı dışında tutulmuştur. Oysaki, sayın Cumhurbaşkanı ve dönemin çalışma bakanı 14 Mayıs milletvekili seçimleri öncesinde birinci dereceye gelen tüm kamu çalışanlarına hiçbir ayrım yapılmaksızın 3600 ek göstergeden yararlanma hakkı tanınacağının sözünü vermiş bulunmaktadır. Geçen aylar içerisinde kamu çalışanlarına yönelik ayrımcılığın ortadan kaldırılacağına ilişkin devlet sözü maalesef tutulmuş değildir. Bu sözün behemehal tutulması lazımdır. Kanunsa kanun Türkiye Büyük Millet Meclisi’nden çıkarılmalıdır. Ve çalışanlarla birlikte emeklileri de 3600 ek gösterge haklarından yararlandırılmalıdır. Bu adaletsizlik artık bir an önce son bulmalıdır. Türkiye Büyük Millet Meclisi zemininde Yeniden Refah Partisi olarak bu yönde yapılacak her türlü çalışmanın destekçisi olacağız. Öte yandan kamu çalışanlarıyla, emeklileri arasındaki maaş farkı, makası iyice açıldı. Bildiğiniz gibi en düşük memur maaşının 22 bin lira olacağına ilişkin devlet sözü tutulurken memurlara 8 bin 77 lira seyyanen maaş artışı yapıldı. Fakat maalesef memurların hakkı olan bu seyyanen artıştan yine bir başka hak sahibi olan memur emeklileri yararlandırılmadı. Bugün yüzde 49,25 oranında maaş artışı yapılırken seyyanen artıştan yararlandırılmayan memur emeklileri maalesef iyice zor duruma düşmüş oldular. Temmuz 2023’ten bugüne memurlarla memur emeklileri arasındaki farkı size bir rakamla ifade etmek istiyorum. 2023 Temmuz ayında bir memur emeklisi aynı birimde görev yapan çalışan bir memurun yüzde 70’i kadar emekli maaşı alıyorken, 2024 Ocak ayı itibarıyla aynı emeklinin, aynı işi yapan memurun maaşına emekli aylığı oranı yüzde 40’a gerilemiş bulunmaktadır. Bu adalet değildir” dedi.

‘SSK VE BAĞ-KUR EMEKLİLERİ HAK KAYBINA UĞRAMIŞTIR’

Kılıç, emeklilerin yılbaşı itibariyle açlık sınırının altında bırakıldığını söyleyerek, “TÜİK’in yılın ikinci ayında, ikinci altı ayında tüketici enflasyonunu yüzde 37,57 olarak açıklamasıyla birlikte yeni bir adaletsizlik daha söz konusu oldu. Kamu çalışanları yüzde 15 toplu sözleşme farkını alarak 49,25 oranında maaş zammı alırken, toplu sözleşme hakkından yararlanamayan SSK ve BAĞ-KUR emeklileri yüzde 37,57 oranında 6 aylık TÜİK enflasyonu doğrultusunda artan maaşlarıyla bir kere daha hak kaybına uğramış bulunmaktadır. Enflasyon bu ülkede çalışanlar için başka, memurlar için başka, memur emeklileri için başka, BAĞ-KUR emeklileri için başka değildir. Çalışma barışını da emekli barışını da korumak devletin, hükümetin görevidir. 2024 yılına girişimizle birlikte ÖTV’ye yüzde 25,6 oranında güncelleme yapıldı. Bunun akaryakıtın litre fiyatına yansıması yaklaşık 3 lira oldu. Artık tüm kategorilerde akaryakıt litre fiyatı 40 liranın üzerinde. Hazine ve Maliye Bakanı’nın geçen ay yaptığı bir açıklama var. ‘Vergi artışı düşünmüyoruz, vergilerde yapılan artış yönündeki düzenlemeler maalesef hayat pahalılığına, enflasyon rakamlarına yansıyor, bu da kontrolü güçleştiriyor’. Sayın Bakan, yeni vergiler, ek vergiler, tekrar tekrar alınan vergiler, enflasyonu arttırıyor, tespitini yaptığında bu kürsüden kendisine ‘günaydın Sayın Bakan’ demiştik. Bir kez daha Hazine ve Maliye Bakanına ‘günaydın sayın Bakan’ diyorum. Akaryakıtın litresine yapılan 3 liralık ÖTV artışı iğneden ipliğe bütün temel tüketim giderlerinin fiyatını artıracak. Dolayısıyla enflasyon rakamları artacak. Dolayısıyla asgari Ücretten maaşlara oradan emekli aylıklarına kadar sabit gelirlilerin aldığı paralar ocak, şubat aylarından başlayarak hızla yeniden erimeye başlayacak. Bu ekonomi maalesef borç faiz ekonomisidir. Açık bütçe ekonomisidir. Hükümet Maliye ve Hazine Bakanlığı bürokratlarını strateji ve bütçe başkanlığı çalışanlarını bir an evvel bizim reçetelerimize milli kaynak paketlerine dönmeye davet ediyoruz” ifadelerini kullandı.

‘DENGELİ VE ADİL ÖNERİLER OLMAZSA ÖNERİLERİNİ KABUL ETMEMİZ MÜMKÜN DEĞİLDİR’

Kılıç, AK Parti ile yerel seçime yönelik ittifak görüşmelerine ilişkin, şunları söyledi:

“AK Parti heyetinin Yeniden Refah Partisi heyetinden randevu talebi genel merkezimize ulaştı. Ve muhtemelen yarın buna ilişkin akşam saatlerinde görüşme yapılacak. AK Parti heyeti genel merkezimize misafir olup net, somut gerçekçi, adil ve dengeli taleplerini ilettikten sonra Yeniden Refah Partisi yetkili kurulları genel başkanımızla birlikte değerlendirmesini yapacak ve ittifak konusunda gelecek teklife ve teklifin içeriğine göre son söz ortaya konulacaktır. Hani kapı kapanmış değil. Görüşmeler denildiği gibi devam ediyor ama biraz fasılalı devam ediyor. Yarın akşam yapılacak bu görüşmenin neticesine göre sürecin devamına ilişkin yeni açıklamalarda bulunabiliriz. Onlar bir teklifte bulunacaklar. Biz kabul ettiğimiz takdirde zaten yerel seçime yönelik bir ittifak kurulmuş olacak. Eğer ki önerileri bizim tarafımızdan kabul görecek dengeli ve adil öneriler olmazsa önerilerini kabul etmemiz mümkün olmayacak. O nedenle her zeminde söylediğimiz gibi bir kere daha ifade etmek isterim. AK Parti heyeti, Yeniden Refah Partisi’ne adil, dengeli, partimizin gücünü, halktaki karşılığını gözeten bir teklif paketiyle gelirse, yapılacak değerlendirmenin neticesine göre bir iş birliği durumu netleşmiş olacak. Ama teklif içeriksiz olursa Yeniden Refah Partisi’nin gücü ve kapasitesi görmezlikten gelinirse elbette ki böyle bir teklife evet demek mümkün olmayacak. Şu an itibarıyla bize herhangi bir konuda hayır denilmiş değil, herhangi bir önerimiz reddedilmiş değil. Çünkü teklifte bulunanın ne ifade edeceğini beklemek gibi bir usul vardır, müzakere sanatında. Şimdi onu bekliyoruz. Elbette ki, AK Parti ile devam eden bu ittifak süreci başarısızlıkla sonuçlanırsa Yeniden Refah Partisi olarak İstanbul’da da Ankara’da da İzmir’de de diğer illerde olduğu gibi adaylarımızı çıkarıp, kendi adaylarımızla seçim yarışına devam edeceğiz. İttifak görüşmeleri olumlu neticelenmezse biz aday belirleme çalışmalarımıza zaten devam ediyoruz. Birçok ilde adaylarımızı açıkladık. Akabinde İstanbul, Ankara, İzmir için de Yeniden Refah Partisi’nin adaylarını açıklama durumu söz konusu olacak. Köklü bir partiyiz, köklü bir siyasi hareketiz. Bizim için kaliteli, nitelikli, vizyoner ve halkımızın güvenine layık olacak adaylara ulaşma problemi kesinlikle söz konusu değil. Çalışmalarımıza bu anlamda devam ediyoruz ama dediğim gibi açıklamalar ittifaka ilişkin görüşmeler nihayete erdikten sonra yapılacak.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir